Sorular | Soru sor

Müslüman hanım gayrimüslim bir erkekle evlenemez…

Hocam, gayrimüslümlerle ilgili yazınızda Müslüman erkeklerin gayrimüslüm kadınlarla evlenebileceğini yazmışsınız. Müslüman kadınlarda gayrimüslüm erkeklerle evlenebilir mi?
Selam ve dua ile.. Yaşar Şahin


Evet Abi; Müslüman bir erkeğin Ehl-i kitap yani Yahudi ve Hıristiyan kadınla evlenmesi helâldir. Fakat Müslüman bir erkek, Ehl-i kitap olmayan bir gayrimüslim ile mesela bir Budist – Zerdüşt - ateist ve saire (ilah tanımaz biri) ile evlenemez.

Müslüman bir kadının ise, ister müşrik olsun, isterse Ehl-i kitaptan olsun gayrimüslim bir erkekle evlenmesi caiz değildir.

Ayet-i kerimelere geçmeden önce şunu açıklamaya çalışalım; Hıristiyan bir adamın “Ben Hazret-i Muhammedin (s.a.v.) peygamberliğini kabul ediyorum” veya “O da hak bir peygamberdir, Kur’an gerçek bir kitaptır” demesi yetmez. Hıristiyanlık, Yahudilik ve bâtıl inançlarından tamamen sıyrılması gerekir. Türkçemizdeki meşhur tabirimizle “Çatal kazık toprağa gitmez”; çift dinlilik olmaz.

***

Mevzu ile ilgili ayeti kerimeler şunlardır:

“İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kadından, imanlı bir cariye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) cehenneme çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye ayetlerini insanlara açıklar..” [Bakara suresi, 221]

Eğer ayet-i kerimede, “müşrik-müşrike” lafzı geçmekte, “gayrimüslim” lafzı geçmemektedir, diye bir itirazda bulunulacak olursa, bilinmelidir ki; “müşrik-müşrike” Kur’an-ı Kerim’de iki manada kullanılmaktadır. Biri zahirî (açık), diğeri manevi/hakikidir.

Zahirî müşrik, açıktan açığa Allah’a şirk (ortak) koşan, birden fazla ilaha inanan kimsedir. Bu manaca Ehl-i kitab’a (Yahudi ve Hıristiyanlara) müşrik denmez.

Hakiki müşrik de, hakikaten tevhid (Allah’ın birliği) inancını ve İslâm dinini inkâr edenler, yani mü’min olmayan gayrimüslimlerdir.

Bu manaca Ehl-i kitap olan Yahudi ve Hıristiyanlar da müşriktirler. Zira bunlar görünüşte tevhid inancını iddia etmelerine rağmen hakikatte Allah’a çocuk isnat ederler. Hıristiyanlar teslis inancına sahiptirler ve İsa Allah’ın oğludur derler. Yahudiler de Üzeyr Allah’ın oğludur demişlerdir.

Bu sebeple her iki din mensupları görünüşte müşrik değilseler de hakikatte müşriktirler.

Bunun için genel anlamda müşrik denildiği ve bilhassa iman mukabilinde zikredildiği zaman genel anlamda kullanılır ve umumiyetle bütün kâfirleri içine alır. [Bkz. Elmalı’lı, M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, 2, 770]

İslâm’a göre insanın değeri imanına bağlıdır. İmanlı kimse, köle ve cariye bile olsa, Allah katında daha üstündür ve daha temizdir. Onun için bir Müslümanın dinsiz ve gayrimüslimlerle evlenmesi kesin olarak haram kılınmıştır. Müslüman erkeklerin Yahudi ve Hıristiyan kadınlarla evlenme yasağı ise, daha sonra nâzil olan bir başka ayetle nesh edilmiş / kaldırılmıştır. Söz konusu ayet mealen şöyledir:

“Bugün size temiz ve iyi şeyler helal kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenlerin (yahudi, hıristiyan vb. nin) yiyeceği size helaldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helaldir. Mü’min kadınlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz şartıyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helaldir. Kim (İslami hükümlere) inanmayı kabul etmezse onun ameli boşa gitmiştir. O, ahirette de ziyana uğrayanlardandır.” [Maide suresi, 5]

***

Yine Cenab-ı Hak buyuruyor ki:

“Ey iman edenler! Mü’min kadınlar hicret ederek size geldiği zaman, onları imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer siz de onların mü’mine (inanmış) kadınlar olduklarını öğrenirseniz, onları kâfirlere geri göndermeyin. Bunlar onlara helâl değildir. Onlar da bunlara helâl olmazlar. Onların (kocalarının) sarf ettiklerini (ödedikleri mehirleri) geri verin. Mehirlerini kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Kâfir kadınları nikahınızda tutmayın, sarf ettiğinizi/verdiğinizi isteyin. Onlar da sarf ettiklerini istesinler. İşte size Allah’ın hükmü! Aranızda O hükmeder. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hikmet sahibidir.” [Mümtehine suresi, 10]

Hudeybiye antlaşmasıyla ortaya çıkan durumu tanzim eden bu ayet-i kerimeye göre, Müslümanlara sığınan mü’min kadınlar kâfirlere iade edilmeyecek, kendilerine ayette belirtilen esaslar uygulanacaktır. Çünkü Hudeybiye antlaşmasına göre kâfirlerden gelen mü’minler, onlara iade edilecekti. Ayet-i kerime, iade edilecek olanların sadece mü’min erkekler olduğunu, mü’min kadınlar kâfirlerin nikâhında kalamayacakları için, antlaşma kapsamına giremeyeceklerini açıklamaktadır.

***

Mevzu ile ilgili hadis-i şerifler ise şunlardır:

Cabir b. Abdullah (r.a.) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v):
“Biz Ehl-i kitabın kadınları ile evlenebiliriz. Onlar ise bizim (Müslümanların) hanımları ile evlenemezler, buyurdu. [Taberî, Tefsir, 2, 390, Bakara sûresi, 221, No: 4227; İbn Kesir, Tefsir, 1, 376, Bakara sûresi, 221; el-Azîmâbâdî, Avnü’l-Ma’bûd, 8, 9, no: 2814]

Zeyd b. Vehb’in (r.a.) rivayetine göre Hz. Ömer (r.a), Müslüman bir erkek, Hıristiyan bir kadınla evlenebilir. Hıristiyan bir erkek ise, Müslüman bir kadınla nikâhlanamaz, diye emirname yazdırdı. [Abdürrezzak, Musannef, Hadis no: 10058, 6, 78; Taberi, Tefsir, 2, 390, Bakara sûresi, 221, Hadis no: 4225; İbn Kesir, Tefsir, 1, 376, Bakara sûresi, 221; el-Azîmâbâdî, a.g.e., 8, 9, no: 2814]

Katâde (r.a.) şöyle demiştir: Allah bize iki sınıf iffetli kadın(la nikâhlanmay)ı helâl kılmıştır: Müslüman olan iffetli kadın ve Ehl-i kitap (Yahudi ve Hıristiyan) olan iffetli kadın. Bizim kadınlarımız onlara (Ehl-i kitaba) haramdır (onlarla evlenemezler). Onların kadınları ise bize helâldir. [el-Azîmâbâdî, a.g.e., 8, 9, no: 2814]


müşrik, Ehl-i kitap, Müslüman hanım, gayrimüslim erkek, müşrike, budist, zerdüşt, ateist,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com