Sorular | Soru sor

Osmanlılar'da deyyusluğun / pezevenkliğin cezası

Hem Müslüman oldağunu söyleyip hem de karısının kızının açık-saçık gezmesine göz yuman insan deyyus sayılır mı? Osmanlılarda deyyusluğun cezası nasıldı? Tşk ederim

Ailesinin tesettürüne, giyim-kuşamına dikkat etmeyen bir Müslüman, şayet bunu bizzat tasvip ederek, kabullenip isteyerek yapıyorsa, günahkâr olur. Fakat bu kimse "deyyus" değildir. Çünkü deyyusluk ayrı bir şeydir. Deyyus bizzat karısını başka erkelere peşkeş çeken veren satan yada kendisi haberi dahilinde karısının başka erkelerle birlikte olmasına göz yumman erkeğe denir. O bakımdan aldatılan kocaya bile deyyus denmez.

Günümüzde -Allah korusun, sözüm meclisten dışarı- 'Swingers' diye tabir edilen eş değiştirme ya da çiftlerle 'grup sex olayları'nın tamı tamına tarifi budur. Bu sözümona erkeklrin gerçek ünvanı deyyusluktur.

Sözünü ettiğiniz durum ise, ayrı bir günahtır; ancak deyyûsluk değildir. Karısını-kızını açmakla beraber, deyyusluk yapmayan birisine 'deyus/deyyus' ya da o anlamda 'kavad/kavvad' 'pezevenk' veya benzeri sözler söyleyen kişi, Islâm ceza hukukuna göre ta'zir cezasıyla, belki de "hadd-i kazıf" ile cezalandırilir.

***

Ta'zir; kelimesi lûgatte; mutlak olarak te'dib etmek, yani edeblendirmek, menetmek ve azarlamak manalarına gelir. İslâm hukuk ıstılahında ise, "miktar bakımından hadd cezasından az olan te'dib şekline "ta'zir" denir". Ta'zir cezası, dâvâya bakan hâkimin takdirine göre artabilir, azalabilir.

Ta'zir cezası; ülû'l-emr/devlet başkanı ve onun nâibleri/vekilleri tarafından tatbik edilebileceği gibi; koca, karısı hakkında, efendi kölesi hakkında ve her Müslüman bilfiil yapıldığını gördüğü bir fenalıktan dolayı, üsûlü dairesinde ta'zir yapabilir. Hadd cezaları ise; sadece ülû'l-emr ve onun nâibleri tarafından icra olunur.

***

Hadd-i kazif'e gelince...

Bu iftira cezasıdır. Kur'an-ı Kerim'de hadd-i kazif ve bununla ilgili hususlar şöyle açıklanmıştır:

"İffetli hür kadınlara zina (suçunu yakıştırıp iftira) atan, sonra da (bunu isbat için) dört şahit getiremiyenlere, 'seksen değnek' vurun ve onların şahitliklerini ebediyyen kabul etmeyin ve işte onlar günah işleyip ilâhî yoldan çıkmış kimselerdir. Ancak bu iftira günahından sonra tevbe edip kendini düzelterek ilâhî yola dönenler müstesna/hariç. Çünkü gerçekten ALLAH çok bağışlayan ve çok merhamet edendir." [Nur suresi, 4-5]

***

Acdadımız Osmanlılar'da "deyyus"lara uygulanan ceza, Kanuni'nin 72 sayfalık Kanunnamesi'nin 7. sayfasında şöyle balirtilmiştir:

"Ve pezevenklik edenin alnına dağ edeler..." Yani zabıta tarafından, hanımını-kızını satan böyle birileri yakalanır, suçu da sabit görülürse, ateşte bir demir kızdırılarak onunla alnı dağlanacak... Ve bu suretle o hayasız-arsız-utanmaz kişi, hayatı boyunca teşhir ve rezil edilecek!..

deyyus, Osmanlılar, ta'zir, hadd-i kazif, iftira, kavad, pezevenk, açık-saçıklık, peşkeş,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com