Sorular | Soru sor

Trafik kurallarına uymanın dinen hükmü nedir?

Hocam, Diyanet “Kırmızı ışıkta geçmek caiz değil” demiş. Bu ne kadar doğru bir hüküm. Din trafiğe de karışır mı? Cevaplarsanız makbule geçer. Tşkler..

Değerli kardeşim;

Evet doğru bir hüküm. Yüce dinimiz İslâm, Hıristiyanlık gibi sadece uhrevi değil, hem dünyamızı hem ahiretimizi tanzim eden en son ve en mükemmel hükümler manzumesine sahip bir dindir. Bu anlamda hayatımızın her safhasında vardır .

Trafik kuralları, yaşanan bir yığın tecrübenin, acı ve ıztırap dolu olayların sonucunda ortaya çıkmış toplum için faydalı umdeler/esaslar/ilkelerdir. O bakımdan kırmızı ışıkta durmak’tan tutun da hız sınırlamalarına varıncaya kadar hepsi de uygulanmasında ve uyulmasında yarar, aksi yöndeki davranışlarda ise telafisi imkansız büyük zararların ortaya çıktığı bir gerçektir. Ve bu kurallara uymanın hükmü, dinimizce yerine göre farz, yerine göre vacip, yerine göre de sünnet hükmünü alabilir. Buna göre de kazaya sebep olanların vebâli katlanarak büyür…

Mesela kurala uyduğun halde ölümlü bir kazaya sebebiyet verdin diyelim… Burada hata sende veya ölende ya da ortaklaşa olduğunu düşünelim… Bu bir nevi hatalı olarak adam öldürmek değil midir? Kurala uymadığını farz edersek, bu da kasten adam öldürmek gibi olmaz mı? Veya birilerinin bir organına zarar verdin, sakat kalmasına sebep oldun… İş gücünü, hayat kalitesini düşürdün, sekteye uğrattın. Bütün bunlar İslâm hukukuna göre kısası gerektirmez mi?

İslâm hukukunda kasten adam öldürme suçunun cezası, uhrevi ve dünyevi olmak üzere iki şekilde belirlenmiştir. Bu cezaların belirlendiği ayetler şunlardır:

“Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas yazıldı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın öldürülür. Ancak kim kardeşi tarafından affedilirse kısas düşer. Bundan sonra iyiye uymak, öldürülenin velisine (affa mukabil gereken diyeti) güzel bir şekilde ve tam olarak ödemek gerekir. O halde söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra saldırıya kalkışırsa, muhakkak onun için elem verici bir azap vardır.” [Bakara suresi, 2/178]

Bu ayetten de anlaşıldığı gibi, kısas kasten öldürmelerde uygulanan bir cezadır ve eğer ölenin velisi isterse kısastan vazgeçip diyet isteyebilir. Diyet ise 100 devedir.

Kısasla ilgili bir başka ayet de şöyledir: “Tevrat’ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş. Yaralar da kısastır. Kim bunu bağışlarsa kendisi için o kefaret olur…” [Maide suresi, 5 / 45]

Bu ayet, İslâm öncesi dönemde de kısas cezasının bulunduğuna işaret etmesinin yanında, kısasın nasıl olacağına dair hükümler bildirilmiş; ayrıca kısasta bağışlamaya teşvik de belirtilmiştir.

Hal böyle olunca, fertleri ve toplumu ilgilendiren gerek trafik ve gerekse can ve mal güvenliği ile alakalı diğer kurallara dinimiz açısından da uymamız gerektiğini açıkça görürüz.

Aslında bu mevzuda çok şeylerin konuşulması gerekir elbette… Ama meseleyi, Diyanet’in açıklamasında geçen önemli iki cümleyle noktalayabiliriz:

“…Dünyada da sorumluluğun var, ahirette de. ‘Burada, kanundan kaçabilirsin, ama orada Cenab-ı Hak bunun hesabını sana soracak.”

Velhasıl; hayatımızın her anında, 'Kanundan kaçarım/kaçabilirim ama Allah'tan, ona hesap vermekten kaçamam' duygusuna sahip, disiplinli fertler olmaya çaba göstermeliyiz. Hem kendimiz, hem çevremiz için…

Trafik kuralları, Kırmızı ışıkta geçmek, kaza, ölüm, kısas, diyet,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com