Sorular | Soru sor

Gusül abdesti

merhaba hocam öncelikle benim problemim gusül abdestini kafama çok takıyor olmam psikolojik sorunlarım,yani takıntı rahatsızlığım var ben bana veye bir başkasına küfür edildiğinde yada cinsel içerikli bi resim gördüğümde kendimi cünüp hissediyorum bu okadar yaygınlaştı ki ben tamamen bu düşüncenin müptelası oldum ve kendimi cünüp hissettiğim için hiç bişey yapamıyorum ders sürekli yıkanıp duruyorum sınavlarım yaklaştı bu yüzden ben ders bile çalışamaz hale geldim bu durum artık okadar rahatsız ediyor ki intihar etmeyi düşünmeye başladım sizden ricam gusül abdestini gerektiren haller nelerdir baana bunları yazarsanız çok mutlu olurum şimdiden teşekkür ederim.

Merhabe kardeşim;

Her şeyden evvel üzerinizdeki vesveseyi/psikolojik rahatsızlığı atmalısınız. Bunu atmanın, bundan kurtulmanın yegâne yolu da, iradenize hâkim olmaktır. Yapmanız gereken doğrunun ne olduğunu bildikten sonra, içinizden gelen o Şeytanî vesvelere kulak asmayacaksınız. İş orada/beyninizde bitecek. Kararlı olacaksınız. Yoksa ömrünüzün sonuna kadar bu girdapta bocalamayı sürdürürsünüz... Hayatınızda bu gibi şüphelere/tereddütlere yer ve meydan vermeyeceksiniz. Ne demek “sürekli yıkanıp duruyorum”?! Bu bir hastalıktır. Olur mu öyle saçma şey! Sadece temizlik için, dinen/şer’an icap ettiği durumlarda yıkanırsınız.

Hele hele ‘intihar’ gibi İslâm’da açıkça haram/yasak olan şeni’ bir fiili asla aklınızın ucundan/kenarcığından bile geçirmeyeceksiniz. O can size Allah’tan emanet, ona kıymaya hakkınız da yetkiniz de yok. Hz. Mevla buna izin vermemiş. Hangi hakla bunu düşünüp yapmaya yelteneceksiniz!

Guslü gerektiren haller için de bize kadar yazmanıza bile gerek yoktu ki… Açar bakarsınız bir ilmihal kitabına, okursunuz oradan neyin ne olduğunu, nasıl olması ya da olmaması gerektiğini, ona göre kendinize çeki düzen verebilirdiniz. Onun dışındaki şüphe ve kuruntuları atarsınız kafanızdan ve gönlünüzden, olur biter ve kurtulursunuz o meş’um şüphe hastalığından…

***

Ama madem sormuşsunuz boy abdestini icap ettiren durumları, burada da tekrarlayalım.

1. Bildiğiniz gibi dinî literatürümüzde gusül, bütün bedenin yıkanması, yani boy abdesti alınmasıdır. Buna fıkıhta taharet-i kübra (büyük temizlik) da denir. Böyle bir temizliği gerektiren durum ise cünüplüktür. Ayrıca kadınların hayız ve nifas kanlarının sona ermesidir. Cünüplük hali de, şehvetle meninin atılmasından ve cinsel ilişkiden dolayı meydana gelir.
Şehvetle yerinden ayrılan ve şehvetle dışarıya atılan bir meniden dolayı gusletmek gerekir. Şehvetle yerinden aynlıp, şehvet kesildikten sonra dışarıya atılan meniden dolayı da, İmam-ı Azam ile İmam Muhammed'e (rahımehumallah) göre, gusletmek gerekir. Fakat İmam Ebu Yusuf'a (rh.) göre gusül gerekmez.

2. Rüyada şehvetle ayrılan bir meninin, şehvet kesildikten sonra dışarıya akıtılmasını sağlamak için tenasül organını tutmak ve sonra dışanya akıtmakta, misafir ve soğukta bulunanlar için İmam Ebu Yusuf’un (rh.) görüşünü seçmekte/uygulamakta kolaylık vardır. Bu yönden bu görüşün tercih edilmesini uygun görenler vardır.

3. Bakmak ve dokunmak suretiyle şehvetle gelen meniden dolayı da gusletmek gerekir.
Cinsel ilişki halinde sünnet yerinin veya o kadar bir kısmın duhulü ile, buluğ çağına ermiş erkek ve kadının gusletmeleri gerekir. Meninin gelip gelmemesine bakılmaz. Bunlardan yalnız biri buluğ çağına ermiş ise sadece ona gusül gerekir, diğerine gerekmez. Ancak buluğ çağına yaklaşmış bir devrede ise, yıkanmadan namaz kılmasına izin verilmez. Namaza devam için taharette tedbirli olmak lazımdır. Bu ve buna benzer hangi haller olursa olsun, ihtiyat olan yol gusletmek suretiyle şüpheli hallerden sakınmaktır.

4. Uykudan uyanan kimse, yatağında, çamaşırında veya bedeninde bir yaşlık görünce bakılır:
- Eğer rüyada cinsel ilişkide bulunduğunu hatırlıyorsa, gusletmesi gerekir. Yaşlığın meni olup olmamasında şüpheye düşmesi bir önem taşımaz. Ancak ihtilam olduğunu hatırlamadığı takdirde, yaşlığın mahiyetinin ne olduğu üzerinde durulmaz ve gusül gerekmez. Çünkü akıntının şehvetle geldiği bilinmemektedir. Bu mesele İmam Ebû Yusuf'a (rh.) göredir, İmam-ı Azam ile İmam Muhammed'e (rahımehumallah) göre, gelen akıntının mezi olduğunu anlıyorsa, gusl etmesi icap etmez. Fakat meni olduğunu biliyor veya şübheye kapılıyorsa, gusletmesi gerekir. İhtiyata uygun olan da budur. Onun için fetva da buna göredir.

5. Yatağından uyanıp kalkan kimse, ihtilam olduğunu hatırladığı halde, tenasül organında bir yaşlık görse gusletmesi gerekir. Ayakta veya oturduğu yerde uyuyan kimse, uyanıp da bu organında bir yaşlık görse, bakılır:
- Eğer bu yaşlığın meni olduğuna kanaati varsa veya uyumadan önce bu organı hareketsiz bir halde idi ise, gusletmesi gerekir. Fakat böyle bir kanaati yoksa ve tenasül organı da önceden uyanık durumda idi ise, gusletmesi gerekmez. Bulunan yaşlığın mezi olduğuna hükmedilir. Çünkü organın uyanık olması, mezinin çıkmasına sebeb olur.

6. Sarhoş veya bayılmış olan bir kimse uykusundan uyanıp da, kendisinde meni bulacak olsa, gusletmesi gerekir. Mezi bulacak olsa yıkanması gerekmez.

7. İdrarını yaparken, tenasül organı uyanık olduğu halde meni gelse, yıkanması gerekir. Organ uyanık olmayınca; gusletmek gerekmez, çünkü uyanıklık şehvetin bulunmasına delildir.

8. Bir erkek veya bir kadın rüyada ihtilam olsa da, meni dışarıya çıkmış olmasa, yıkanmak gerekmez. İmam Muhammed'e (rh.) göre, böyle bir kadının ihtiyat olarak yıkanması gerekir. Çünkü kadından çıkacak bir sıvının yine ona dönmesi ihtimali vardır.

9. İhtilam olan veya cinsel ilişkide bulunan bir kimse, idrarını yapmadan veya çokça yürümeden veya yatıp uyumadan yıkansa da, sonra kendisinden meninin arta kalan kısmı çıkacak olsa, ikinci kez yıkanması gerekir. Fakat idrarını yaptıktan veya epeyce yürüdükten veya uyuduktan sonra şehvetsiz olarak gelecek meni guslü gerektirmez. Çünkü bu durumda o meni, yerinden, şehvet olmaksızın ayrılmış bulunur. Yine bir kadından, yıkandıktan sonra, kocasının menisi çıkacak olsa, tekrar gusletmesi gerekmez.

10. Bir yatakta yatıp uyuyan iki kimse, uyandıkları zaman ihtilam olduklarını hatırlamayarak yatakta meni gibi bir yaşlık görseler veya kurumuş meni görüp de o yatakta kendilerinden önce başka bir kimse yatmış olsa bu durumda meninin kime ait olduğu bilinmese, her ikisinin de ihtiyaten yıkanması gerekir.

11. Şehvet olmayıp da dayaktan/dövülmeden, ağır bir yük kaldırmadan ve yüksek bir yerden düşmeden dolayı meni gelmesiyle gusül gerekmez. (Şâfiîlerin dikkatine: İmam Şafî'ye göre bu hallerde de gusül gerekir.)

12. Yerinden şehvetle ayrılan bir meni, bedenin dışına veya dış hükmünde olan yere çıkmadıkça gusül gerekmez.

13. Bakire bir kızın bekaretini yok etmemek sureti ile yapılan bir ilişkide, meni gelmeyince gusül gerekmez; çünkü bekaret, sünnet yerine kadar duhule engel olmuş demektir.

14. Cünüplük, hayız veya nifas (lohusalık) halinde iken, gayrimüslim bir kadın veya gayrimüslim bir erkek ihtida etse (Müslüman olsa), gusletmesi farz olur. Hayız veya nefseliği son bulmuş olsa da, yıkanmamış bulunsa, yine gusül gerekir. Fakat yıkanmış bulunan ya da henüz cünüplük, hayız ve nifas haline düşmemiş olan erkek veya kadın gayrimüslim ihtida etse, yıkanması (vacip değil) mendup olur. [Bkz. Bilmen, Ö.N., Büyük İslam ilmihali, Gusül Ve Guslü Gerektiren Haller]

haram, Gusül, intihar, boy abdesti, guslü gerektiren haller, kafama çok takıyor olmam, psikolojik sorunlarım, takıntı rahatsızlığım,

Yorumlar (1)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla