Sorular | Soru sor

Ahir zaman fitnesi

Selamün aleyküm hocam.Daha önce ahir zaman fitnesinden korunmakla ilgili sorduğum soruyu cevaplamıştınız,bundan istifade ettim .Allah cc sizden razi olsun.Lakin biz bu konuda evlatlarımız için ne yapabiliriz ve sadece bu duanın okunması yeterli mi acaba?

Ve aleyküm selâm kardeşim;

Söz konusu cevabi yazıda, umumi manada birçok korunma tedbiri var; sadece o dua değil ki… O dua bunlardan yalnızca birisi. Ayrıca bildiğiniz gibi duanın kavlî olanı var, fiilî olanı var. Elbette ki kavlî dua gerekli, ama yetmez; filî duaya da tevessül edeceksin. Fiilî dua nedir; emirlerin hakkıyla ifa ve edası ile nehiylerden de kaçınmak... Hatta olabildiğince mekruhlardan ve şüphelilerden de uzak durmaktır.

***

Çocuklar için yapmamız gerekenleri ise, kanaatimce burada uzun uzadıya sayıp dökmeye gerek yok?

Öncelikle yapmamız gereken, onları İslamî bir terbiye ile yetiştirmek... Bunun için de dilerseniz bir miktar çocuk terbiyesinin ne olduğunu, eğitimlerinin nasıl olması icap ettiğini anlatmaya çalışalım.

Bu mevzuda Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.” [Buhârî, cenâiz 92; Ebû Dâvut, sünne 17; Tirmizî, kader 5] “Hiçbir baba, çocuğuna güzel terbiyeden güzel ahlaktan daha üstün bir hediye vermiş olamaz.” [Tirmizi, Sünen, Birr, 33] “Bir kimsenin çocuğunu terbiye etmesi, bir ölçek sadaka vermesinden daha hayırlıdır.” [A.ge. aynı bâb]

Malumunuz, çocuğun Terbiyesi, daha çocuk doğmadan önce başlamaktadır. Doğduktan sonra ise, evvela çocuğu helal lokmayla beslemek, güzel isim/isimler vermek, görgü-edep kurallarını öğretmek, yaş durumuna göre dinî bilgilerini vermek gerekmektedir.

Çocuğun terbiyesinde anne-baba, fikir ve davranış birliği içerisinde olmalıdır. Annenin izin verdiği bir hususta babanın yasak koyması, babanın evet dediğine annenin hayır demesi çocuğu çelişki ve güvensizlik içerisinde bırakacaktır.

Çocuklarımıza yalan söylememeyi, kanaatkâr olmayı, sözünde durmayı en iyi kendimiz örnek olarak öğretebiliriz.

Günümüzde kimi ailelerde anne veya babalar çocuklarını “her şeyi görsün sonra içinde bir şey kalmasın” şeklinde yanlış bir düşünceyle ne yazık ki haramlara teşvik etmekte, yönlendirmektedir. Bu yanlış, çirkin davranış ve düşünceler çocuğa yapılacak büyük bir haksızlık olduğu gibi, anne-babaya da büyük bir vebal ve günah getirmektedir. O çocuğun yaptığı ve yapacağı bütün günahtan anne ve babası da sorumlu olacaktır. Bu sebeple çocuk terbiye ederken kendimizi de düşünmeli ve vebal-sorumluluk altında kalmamak için, çocuklarımızı İslam’a uygun bir biçimde terbiye etmeliyiz.

İslâm'a ve insanlığa hizmet eden, huzurlu bir dünya ve aile için ahlâkî açıdan sağlıklı nesillere ihtiyaç vardır. Bunun için de annelerimize çok büyük görevler düşünmektedir. Kadınlarımız çocuklarının elbiselerinin temizliğine gösterdikleri özenden daha fazla onların kalplerinin temizliğine; çocuklarının karınlarını doyurmaya gösterdikleri hassasiyetten daha fazlasını, kafalarını-gönüllerini doyurmaya dikkat göstermek zorundadır. Aksi halde evlatlarımız birer canavar olarak yetişecektir. Her kadın ve erkek başka bir kadının eseridir… Kadın anadır, kadını da erkeği de insan gibi yetiştirme sorumluluğu öncelikle kadına anneye düşmektedir. Onun için kadınımızın daha fazla okuması, daha fazla düşünmesi, yaşadığı dünyaya tanıklık etmesi gerekir. Şayet kadınlık ve analık görevlerini layıkıyla yerine getirmezler ise, çocukları adam gibi yetişmez. Bu ise hem kendi başlarına hem de toplumun başına bir bela olur.

Bu yanlış olan düzen içinde, çocuklarının yine bu düzenin okullarında, imanlı fertler olarak yetiştirmeye dikkat ederken, unutulmamalıdır ki çocuklarımızın ve bizlerin Cennete girmesi, evlatlarımızın üniversiteye girmesinden çok daha önemlidir.

Mutlaka çocuklarımız okuyacak, ilim tahsili yapacaktır; fakat her şeyden önce imanlı ve kâmil bir Müslüman olmaları gerekmektedir. Bunun olabilmesi için de kafalarının ve gönüllerinin ebeveynleri tarafından müsbet manada doyurulmuş olması icap etmektedir.

***

Çoçuğa verilmesi icap eden eğitim ve öğretim

İslamî kaynaklarda çocuğa venrilmesi gereken eğitim ve öğretimdeki temel mevzular genel olarak şöyledir:

1. İtikat ve ibadete dair zarurî/zorunlu İslamî bilgiler…

2. Ahlâk ve muâşeret adâbına dair kurallar…

3. Çocuğun istikbalde geçimini sağlayabilmesi için mümkün ve münasip olan bir meslek dalında pratik bilgiler…

Çoğu anne-baba, çocuklarını yetiştirmede gerçekten en iyisini yapmak isterler. Çocukları ihmal etmeye ya da onları incitmeye kalkışmazlar. Fakat pek çok anne-baba için ebeveynlik, günlük işlerinin arasında ikinci sırayı alır; ancak problemler ortaya çıktığında çocuklarla ilgilenmeye başlar.

Oysa çocukların, hayatı, anne-babaları ile birlikte aktif bir şekilde yaşayarak tanımaya ihtiyaçları vardır. Bizler nasıl yaşarsak çocuklarımız bizlerden öyle yaşamayı öğrenir… Çocuklarımızdan ancak verebildiklerimiz kadarını bekleyebiliriz. Bu sebeplele bizlerin ve çocuklarımızın beşikten mezara kadar öğrenmesi ve öğretmesi gerekir.

***

İmam Gazali (k.s.) hazretlerinden tavsiyeler

Evlât yetiştirmekte Allah'ın rızasına sebep olan dört güzel iş:

1- İnsan neslinin devamını sağlamak,

2- Ümmetin çoğalmasını sağlamak,

3- Öldükten sonra kendisi için hayır dua eden evlât bırakmak,

4- Kendisinden önce ölen küçük çocuğundan şefaat görmek... [İhyau Ulumiddin, 2, 67]

Baba evlâdına güzel isim koyar ve akika kurbanı keser. İsmi yedinci gün koyar. Kurban kesemeyen, birinci günü isim koyar. Bunlar, müstehabdır. [Fethu’l-Bârî, 12, 4]

Sünnet olmak Müslüman ve kâfiri birbirinden ayıran alâmet ve bütün peygamberlerin sünnetidir. Sevgili Peygamberimiz’de (s.a.v.) bu sünnet, doğuştan mevcuttur.

Sünnet olmayı bazı ulemâ vacip, bazısı farz kabul etmiş; bazısı da "Sünnet olmayanların Müslümanlığı noksandır, kestiği yenmez, bunlar Kâbe'yi tavaf edemez" demişlerdir.

Efendimiz (s.a.v.) yeni îman eden birine, "Küfür tüyünü at ve sünnet ol" buyurmuştur. [Feyzu’l-Kadîr, 2, 161]

Sünnet, yedinci günden itibaren büluğ çağına kadar yapılması müstehap, büluğ çağında vaciptir. Muteber olan yedinci günden itibaren yapmaktır. [Feyzu’l-Kadîr, 12, 460]

Erkek çocuklar sünnet edilirken ilân etmek ve bu merasimde kurban kesmek halife-i müslimînin sünnet saydığı hususlardandır.

Kız çocukların kulaklarını delmek; Hanefî âlimlerince caiz görülmüştür.

***

Terbiye

1) Doğumundan itibaren iki yaşına kadar cismânî terbiye zamanı.

2) İki yaşından on bir yaşına kadar his, idrak ve okuma devri.

3) Onbir-onbeş yaş arası tecrübe ve karar verme devresi.

4) Onbeş-onsekiz yaş arası akıl ve ahlâkında genişleme devresi.

5) Onsekizden sonra toplu yaşamaya alışmak. [el-Mübarekfûrî, Tuhfetu'l-Ahvezî, 6, 623]

Hadis-i şeriflerde buyruldu ki:

"Evlâtlarınızı üç güzel huyla terbiye ediniz:

1- Peygamberinizi (s.a.v.) sevdirmek,

2- Ehl-i beytini (r.anhum) sevdirmek,

3- Kur'an okumayı sevdirmek. Zirâ hakîkî Kur'an hâmilleri kıyamet günü gölge bulunmayan günde enbiyâ ve asfiyâ ile Arş'ın gölgesinde olacaklar..." [Ali el-Muttakî, Kenzü’l-Ummâl, 45409]

"Evlâtlarınıza güzel davranınız ve güzel edeplendirin." [Ali el-Muttakî, a.g.e., 45410]

"Hiç bir anne-baba evlâdına güzel edepten daha üstün çeyiz hazırlayamaz." [Ali el-Muttakî, a.g.e., 45411]

"Sizin, evlâdınızı güzel terbiye etmeniz, her gün bir sâ' (ölçek) sadaka dağıtmanızdan hayırlıdır." [Ali el-Muttakî, Kenzü’l-Ummâl, 45437]

"Evlâtlarınızı akşam karanlığında sokağa çıkarmayınız. Zirâ o saatte şeytanlar sokağa dağılırlar." [Ali el-Muttakî, a.g.e., 45316]

* * *

Talim

"Evlâtlarınız konuşma çağına gelince onlara kelime-i tevhidi, "Lâilâhe İllallah’ı öğretiniz." [Ali el-Muttakî, a.g.e., 45328]

"Evlâtlarınıza yedi yaşında namazı öğretiniz. On yaşında kılmazsa (terbiye maksatlı) hafifçe dövünüz. Bu yaşta çocuklarınızın yatağını ayırınız." [Ali el-Muttakî, a.g.e., 45424]

Bir çocuk aklı almaya başladığında, ona önce imanı öğretmeli. Nitekim Cündüb bin Abdullah (r.a.) "Ergenlik çağına gelmek üzere iken, Peygamberimiz (s.a.v.) bize Kur'an'dan önce imânı öğretti. Sonra Kur'an'ı öğrendik ve onun sayesinde imanımız arttı” demiştir. [İbn Mâce, Sünen, 1, 93]

Kişi dînî vazifelerini ihlâsla yapıp Allah'ın kullarıyla geçim usûllerini öğrenmeye ve uymaya mecburdur.

Erkek ve kadın her Müslüman, abdest, gusül, namaz ve oruçla alâkalı bilgileri öğrenmeli… Nisâp miktarı malı olan, zekât ilmini; kendisine hac farz olan, hac ilmini; tüccar, alış-veriş ilmini; her meslek sahibi, mesleğiyle alâkalı bilgileri öğrenmeli… Hâsılı haram ve mekrûhları, amelleri yok eden fiilleri öğrenip sakınmalıdır.

Kişiye, küfre götüren kötülükleri bilmesi farz-ı ayndır. [İbn Âbidîn, 1, 42]

Deccâl hakkında lüzumlu mâlûmatın okullarda çocuklara öğretilmesi lâzım. [İbn Mâce, 10, 335] Tabii bunun yanında diğer fitne-fesat ve karışıkların, felaketlerin ve onlara dair alınması gereken tedbirlerin de…

* * *

Meslek sâhibi yapmak

"Evlâdın babadaki hakkı: Ona yazı yazmayı, yüzmeyi, ok atmayı öğretmek ve helâl kazançla beslemektir." [Ali el-Muttakî, a.g.e., 45340]

Farz-ı ayn olan ilimleri öğretip sonra çocuğunu bir meslek sahibi yapmak, her babanın vazifelerindendir. [Şir'atü’l-İslâm, 86]

"Kızlarınıza yün eğirmeyi (örgüyü) öğretiniz. Kadın için evinde örgü örmek ne güzel sanattır!" [Ali el-Muttakî, a.g.e., 45343]

* * *

Evlâtlar arasında adâlet

"Evlâtlarınız arasında adâletli davranın. Onları öpüp severken dahî dikkat edin." [Ali el-Muttakî, a.g.e., 45350]

"Evlatlarınıza bir şey taksim ederken adâletli davranın. Eğer ben birini tercih edecek olsaydım, kadınları tercih eder (onlara fazla verir)dim". [Ali el-Muttakî, a.g.e., 43360]

Sözün özü;

Evlatlarımızı bu fitnelerden korumanın başı; İslâmî tâlim ve terbiye, sonrası da hepimiz için geçerli olan söz konusu tedbirleri öğretmek, tehlikelere karşı onları uyarmaktır. Vesselâm…

Ahir zaman fitnesi, korunma tedbiri, sadece o dua değil, filî dua, tevessül,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com