Sorular | Soru sor

'Üç Mihraplı Cami'de 'Üç Hediye'

Hocam, Süleyman Efendi Hazretlerinin, Üç Mihraplı Camide vaaz ederken cemaate, ‘hediyem olsun’ buyurarak anlattığı ‘üç şey’ nedir? Tam olarak anlatır mısınız? Ayrıca söz konusu cami nerededir, adresini verebilir misiniz? Tşk. Ederim.

Son devir dersiâmlarından, Nakşî yolu Müceddidîn kolu silsilesinin 33’üncü ve son halkasını teşkil eden Ebu’l-Faruk Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretleri bir gün, Eminönü’nde Üç Mihraplı Cami(1)de vaaz ederlerken cemaate “üç hediye”de bulunuyorlar. Bizzat o vaazda bulunan/sohbeti dinleyen bir amcamızın anlattıkları şöyledir:

“Ey Cemaat-i Müslimin!

Sizlere üç hediyem olsun:

(1) Cemaatle namaz kılarken, İftitah tekbirinden sonra, Sübhâneke’yi müteakiben, Eûzubillâhimineşşeytânirracîm’i de okuyup, Besmele´yi imam efendiye bırakınız. (2)

‘Eûzü’ sebebiyle şeytanın vesvesesinden emin olursunuz.

(2) Namazda, ka’de-i ahîrede, Tahiyyât, Salli-Bârik ve Rabbenâ…’lardan sonra Teşrık Tekbiri getirip öyle selâm veriniz.(3)

(3) Salât-i vitir’de Kunut Dualarını okuduktan sonra, rukûa varmazdan önce Salât-ı Münciye´yi okuyup öyle rukûa varınız. (4)

Zira Salât-i-vitr, gecenin/günün son namazı olduğundan günde beş vakit kıldığımız namazların sonunda, vazifeli melekler onları alıp, vech-i Rahmân’a (huzur-i ilahiye) arz´a götürürken, Rasûlullah Efendimiz üzerine getirilen salevât-ı şerife mührünü namazların ahirinde götürdüklerinde, tereddüt etmeden Cenab-ı Hakk’a arz ederler.

Namazlarımızın kabülüne vesile olur.

‘Bu Hediyelerimi kabul edip yaptığınızda, hâsıl olan sevab size aittir. Eğer bir vebâl varsa, o da benim boynumadır” buyurmuşlardır.

***

Yine Efendi Hzazretleri ( k.s.) bir başka vaazlarında buyururlar ki:

Namazın akabinde tesbih duası için okuduğumuz Âyetü’l-Kürsî’yi müteâkıben Muavvizât(5)i (İhlâs-ı şerif, Felak, Nâs surelerini) de okuyunuz.

Zira bunları okuduktan sonra tesbihlere geçilirse, Cenab-ı Hakk, gerek içimizdeki hastalıklara ve gerekse dıştan gelecek hastalıklara, bela ve musibetlere bu sureler sebebiyle mâni olur. Nefsimizden ve dıştan gelecek hastalıklara şifâ ihsan eder, belâ ve musibetlerden muhafaza buyurur.

Ayrıca; iki rek’at son sünneti olan vakit namazlarının , bu son sünnetlerinin edasında da, Fatiha´dan sonra zamm-ı sure olarak FELAK ve NÂS surelerini okuyunuz. [Faydası: Hafızam beni yanıltmıyorsa/hatırımda kaldığına göre, bu vesileyle Cenab-ı Hakk, onları okuyan mü’mini, sihir/büyü gibi tehlikelerden koruyor. H.E.]”


DİPNOTLAR

(1) Aynı zamanda ‘Hoca Hayreddin Camii’ ve ‘Kazancılar Mescidi’ olarak da tanınan ‘Üç Mihraplı Cami’, Eminönü – Unkapanı Caddesi üzerinde ve Küçükpazar denilen yerdedir.
Camiin banisi olan Hoca Hayreddin Efendi, Fatih Sultan Mehmed Han’a (k.s.) hocalık yapmış, güvenilir ve tanınmış bir zattır.
Hadîkatü’l-Cevâmi’, camiin H. 874 (M. 1469 – 70) yılında yapıldığını… Sonra Fatih Sultan Mehmed’in mimber koydurmak için mescidi genişlettiğini… Ve bir mihrap koydurarak, onun yanında mimber yaptırdığını… Daha sonra Hayreddin Efendi’nin oğlu olan ve Şam kadısıyken vefat eden Ahmet Efendi’nin zevcesinin kendi evini mescide ekleyerek bir mihrap daha yaptırdığını… Ve böylece ‘üç mihraplı’ olduğunu, dolayısıyla da bu ismi aldığını bildirir. (Ayvansarâyî Hüseyin Efendi / Ali Sâtı’ Efendi / Süleyman Besîm Efendi)

(2) İmam Ebu Yûsuf (rh.) hazretlerinin içtihadı da bu yöndedir.

(3) el-İbriz’de Ahmed ibni Mübârek hazretleri, ümmî mürşidi Abdülaziz ed-Debbağ hazretlerinin şöyle dediğini nakleder: ‘Bu tekbir, fakihlerin anlattığı gibi sadece Kurban bayramı günlerinde değil, sofilere göre her namazın arkasından selâm verilmeden önce yapılır.’

(4) Merâkı’l-Felah’ta da, Kunut dualarının ardından salavât okumanın müstehap olduğu bildirilmiştir. Salât-ı Münciye ise salavâtların efdalindendir.

(5) Muavviz, ‘Allah’ ismiyle koruyan demektir. Muavvizeteyn ise tesniye (ikili) olup, Allah ismiyle koruyan iki surenin adıdır. Bundan maksat da, Felak ve Nâs sureleridir. ‘Muavvizât’ da (Muavvezât değil), ‘Felak-Nâs ve İhlâs surelerine verilen isimdir. (Bu üç sureye aynı zamanda ‘Kulâkul’ da denilmektedir, yani "kul" emri ile başlayan üç sure, 'kul'ler...) ‘İstiâze’ lafzı aynı kelimenin mastarından meydana gelmiştir ve Allah’a sığınmak demektir. Surelerin bu isimle anılması, Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) kendisine yapılan bir sihire karşılık bu sureleri okuyarak kurtulmasından dolayıdır… Yani bu sebeple adı geçen surelere ‘muavvizeteyn’ adı verilmiştir.

Besmele, eûzü, Üç Mihraplı Cami, Üç Hediye, Süleyman Efendi hazretleri, Sübhâneke, Muavvizât, Teşrık tekbiri,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com