Sorular | Soru sor

"Anne-babamın ölüsünü öpeyim" demek yemin midir?

s.a. hocam, eşim ona inanmadığım zaman 'annemin-babamın ölüsünü öpüyüm' diyor, bana da böyle yemin ettiriyor, ben istemiyorum böyle yemin etmek.. bu defa da inanmıyor; bu yemin midir? böyle yemin etmek doğru mudur? yalan yere edilmiş olsa anne baba ölür mü? bi kere yalan yere eşinin güveni sarsılmasın diye yapsan, sonra tevbe etsen yine anne baba ölür mü?

“Annemin-babamın ölüsünü öpeyim” sözü yemin değildir, geçersizdir. Böyle yemin olmaz. Fakat Müslüman bu tür sözlerden uzak durmalıdır. Bundan dolayı tevbe etmeli ve bir daha söylememeye çalışmalısınız.

Böyle yanlış şeyler yapmanız ayrı bir şey, anne-babanızın ömrü/eceli ayrı bir şey. Merak etmeyin, onlar da herkes gibi ecelleri gelmeden ölmez.

***

Yeminle ilgili bazı meseleler

Üzerine yemin edilmesi yasaklananlar:

Peygamber, Kâbe, melekler, gökyüzü, ecdat, hayat, ruh, başkan, sultanın hayatı, sultanın nimeti, bir kimsenin türbesi ve emanete yemin etmenin yasaklanmıştır

İbni Ömer (r.anhümâ) anlatıyor: Nebî (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Şüphesiz ki Allah Teâlâ sizin babalarınızın adı ile yemin etmenizi yasakladı. Yemin etmek isteyen kimse Allah'ın adı ile yemin etsin veya sussun." [Buhârî, Sahih, Eymân 4, Edeb 74, Tevhîd 13; Ayrıca bkz. Ebû Dâvûd, Sünen, Eymân 4; Tirmizî, Sünen, Nüzûr 9; Nesâî, Sünen, Eymân 4; İbni Mâce, Sünen, Keffârât 2]

Müslim'in Sahîh'indeki bir rivayet şöyledir: "Kim yemin edecekse Allah'ın adı ile yemin etsin veya sussun " [Kitabu’l-Eymân, 3]

Abdurrahman İbni Semüre'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Putlara ve babalarınıza yemin etmeyiniz " Müslim, Sahih, Eymân 6; Ayrıca bkz. Buhârî, Sahih, Eymân 5; Nesâî, Sünen, Eymân 10; İbni Mâce, Sünen, Keffârât 2]

Yemin kelimesi lugatta kuvvet ve sağ el manasına gelir. Şeriat örfünde ise, verilen haberin/söylenen sözün bir tarafını, yani olduğunu veya olmadığını üzerine yemin edilen şeyle kuvvetlendirmektir. Yemin, bir işi yapmak veya yapmamak hususunda karara ve iddiaya kuvvet vermek için ya Allah Teâlâ'ya kasem veya talak gibi bir şeye bağlı olarak yapılan bir akittir/sözleşmedir.

Türkçemiz'de buna ant da denmektedir Meselâ, "Vallahi ben şu işi yaptım" veya “yapmadım” demek bir yemindir. "Ben şu işi yaparsam" veya "yaptıysam karım benden boş olsun" demek de bir şarta bağlı olarak yapılmış yemindir. Yemin ne üzerine yapılırsa, ona tâzim ifade eder Tâzime, yüceltmeye lâyık olan yegâne varlık ise Allah Teâlâ'dır Bu sebeple Allah'tan başkası adına yapılan yeminler yemin sayılmaz. Şu kadar var ki, Allah'tan başkasını tâzim, büyültüp yücelterek herhangi bir kimse veya eşya üzerine yemin etmek, İslâm âlimlerinin bir kısmı tarafından kesin olarak haram kabul edilir. Bir kısım âlim ise, yemin eden kimse, üzerine yemin ettiği şeyi tâzim ve yüceltme inancına sahip olmadığı takdirde bu yapılanın haram değil, mekruh olduğunu kabul eder.

***

Kasem suretiyle olan yemin; ya vallahi, billahi, tallahi denilmesi gibi Allah Teâlâ'nın zât ismine… Ya Rahmân, Rahîm gibi mübarek isimlerinden birine… Veya izzet-i ilâhiye, kudret-i ilâhiye gibi zâtî sıfatlarından biri üzerine ant içmekle yapılır. Kasem ederim, yemin ederim, Allah'a andolsun, üzerime yemin olsun, şehâdet ederim, üzerime ahdolsun gibi sözler de birer yemin sayılır.

Yukarıda da belirttiğimiz üzere Peygamberlere, Kâbe'ye, mahlûkattan birinin başına veya hayatına yemin edilmesi câiz olmaz; bunlar da yemin sayılmaz. Nelerin yemin sayılıp sayılmadığı fıkıh kitapları ile, ilmihale dair eserlerde etraflıca ele alınmıştır.

Allah Teâlâ, Kur'ân-ı Kerîm'de Tîn (incir), Zeytin, Semâ, Tûr (dağı), Târık gibi mahlûkatından bir çok şeye yemin etmiştir. Bu yeminler, ya o şeylerin şerefinin yüksekliğine dikkat çekmek içindir; ya da ibarede adı zikredilmemiş bir şey vardır. Yani bu gibi yeminler, Tîn'in Rabbi hakkı için, Târık'ın Rabbi hakkı için takdirindedir.

Hadis-i şerifte özellikle babanın zikredilmesi, bu şekilde yemin etmenin Arap toplumunda, evlâtlar ve insanlar arasında yaygın olması sebebiyledir. Yemin etmek mecburiyeti varsa, Allah'a yemin edilmeli… Aksi takdirde susmak daha hayırlıdır

Hadisin yukarıda zikredilen kaynaklarında onun çeşitli rivayet yollariyle ve farklı şekillerde nakledildiğini görürüz Nevevî'nin tercih ettiği rivayet, her birinin ortak noktasını teşkil etmektedir.

Câhiliye devrinin yaygın ve meşhur olan âdetlerinden biri de putlar üzerine yemin edilmesi idi. Putperestliğin şirk olduğu ve dinimizin bunu şiddetle yasakladığı ise bilinen bir gerçektir. İslâm, putlarla ilgili her türlü inanış, davranış ve yaklaşımı tamamen yasaklayıp ortadan kaldırmıştır. Dolayısıyla putlar üzerine yapılan yeminlerin hiçbir kıymeti olmadığı ve asla yemin sayılmayacağını Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) kesin bir şekilde ifade etmiştir. Çünkü putlara yemin edenler, onları yüceltmiş, büyük tanımış ve kutsamış olmaktadırlar. Bu tavrın en büyük şirk ve küfür olduğunda da hiç kuşku ve tereddüt yoktur.

Hadislerden öğrendiklerimizi üç madde halinde şöyle tasnif edebiliriz:

1. Yemin, yemin edileni tâzim ve yüceltme olduğu için, sadece Allah'ın adına veya Allah'ın sıfatlarına yapılabilir.

2. Babalar-anneler-çocuklar veya başka yaratılmışlar üzerine yapılan yeminler geçersizdir, tâzim ve yüceltilmeye lâyık olan sadece Allahtır.

3. Putlar ve benzeri bâtıllar üzerine yemin etmek haram kılınmıştır, onları yüceltmek küfürdür.

***

Haram işlemek veya ibadet yapmamak için yemin eden, yeminini bozar, sonra yemin keffâreti verir. Meselâ, ‘Şu işim olursa vallahi şarap içeceğim’ diyen kimse, yeminine uymaz/onu uygulamaz yani şarap içmez, ettiği yeminin keffâretini verir.

Helâl malını harâm ederek yemin etmekle o mal harâm olmaz. Meselâ, ‘Şu elbiseyi giyersem haram olsun’ diyen kimse, sözünde durmayıp giyse, elbisesi harâm olmaz. Fakat, o elbiseyi giyince, keffâret vermesi gerekir.

Yalan yere yemin ise büyük günâhtır. Doğru olarak çok yemin etmek de uygun değildir. Allah Teâlâ’nın ismine ve yemine kıymet vermemek olur. Şarkılarda, türkülerde, eğlencelerde yemin etmek de keza günâhtır. [Daha fazla bilgi için, bkz İbn Âbidîn, Dürrü’l-Muhtâr, Yemin bahsi]

Ruh, Melekler, ecel, hayat, Kâbe, "Anne-babamın ölüsünü öpüyüm" demek yemin midir, yemin değildir, gelmeden ölmez, Peygamber, gökyüzü, ecdat, başkan, sultanın hayatı, sultanın nimeti, bir kimsenin türbesi ve emanete yemin etmenin yasaklanmıştır,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com