Sorular | Soru sor

“Vav” harfi…

Soru: Hat levhalarında tek başına VAV harfleri görüyoruz kimi yerlerde, özellikle bazı camilerde, bunun anlamı nedir?

Harf Bakımından “Vav”

Vav, eski(mez) yazıda, dudak sessizlerinden ‘v’yi temsil eden harftir. Lîn yani yumuşak harflerden olan “vav”, yuvarlak seslileri göstermek üzere de kullanılmıştır.

Noktasız, yani benzeri veya benzerlerinden noktayla ayrılmayan harflerdendir, kendinden sonraki harfle birleşmez (Hurûf-ı munfasıla'dandır).

Kamerî harfler diye anılan sessizlerdendir. Kelime başında “v” sesini temsil eden vav’dan önce gelen tarif harfi elif-lâmı telaffuzda varlığını korur.

Vav, kelime başında daima “v” okunur, ortada ve sonda evvelinde ötre bulunduğu ve sakin olarak geldiği zaman “ü” sesini de karşılar. Bu hususiyetiyle medd (uzatma, çekme) harflerindendir.

Kelime başında elif (yani hemze) ile birlikte ü’yü temsil etmesi de bu sebepledir.

Bazı kelimelerde kalın telaffuz edilen a’yı temsil eden bu harf, harekelerin icadından önce, yazılışı aynı olan “Omar”den ayırmak için “Amr”ın sonuna ilave edilmişti.

An’anevi imlada okunmadığı halde yazılan vav'lar da vardır. Tarihi gelişimini gördüğümüz bu yazılıp da okunmayan harflere harf-i mesruk (çalınmış harf) denilmektedir.

***

Vav’ın dört sesliye delaleti itibariyle isimleri şöyledir:

- Vav-ı makbuza-i hafîfe: ü sesini veren vav harfidir.

- Vav-ı makbuza-i sakîle: u sesini veren vav harfidir.

- Vav-ı mebsuta-i hafîfe: ö sesini veren vav harfidir.

- Vav-ı mebsuta-i sakîle: o sesini veren vav harfidir.

İmlada birliği sağlayacak kaideleri tesbit için yapılan çalışmalar arasında, bu asrın başlarında, Maarif Nezareti tarafından kurulan Tedkikat-ı Lisaniye Hey’eti’nin “sarf ve imla encümeni” seslilerin mümkün olduğu kadar harfle gösterilmesini ve değişik seslilere delalet eden aynı harfin bazı işaretlerle tefrikini teklif etmişti. Hiç olmazsa lügatlerde hatta alfabelerde vav dört sesliye göre üzerine konan aksan şeklindeki işaretlerle tefrik edilmiştir. Cumhuriyet’in ilk senelerinde de, alfabenin ve imlanın ıslahı yolundaki çalışmalarda vav’ın muhtelif işaretlerle farklı sesleri karşılaması lüzumu üzerinde durulmuştur.

- Vav-ı âtıfa: Atıf vavı (bağlaç) olarak kullanılan durumdur. Bu harf Arapça veya Farsça iki kelimeyi birbirine bağlarken ilk kelimenin son harfi konsonla bitmiş ise bu harfi “ü” gibi okunur. Mesela, ilim ve irfan (ilim ü irfan) da olduğu gibi; vokal ile bitmiş ise, iki kelimeyi birbirine bağlayan “vav” harfi ortada –Farsça kaidesine göre– vü okunur: Kaza ve kader (kaza vü kader). Fakat Arapçada 've' olduğu gibi okunur.

- Vav-ı kasem: Her hangi bir kelimenin, çoğu kez Allah kelimesinden önce gelerek, ‘için, hakkı için’ manalarını verir: V’Allâhi: Allah için, Allah hakkı için gibi...

***

Mahreç–Fonetik Bakımından Vav

Vav sesi, dudaklar yuvarlaklaştırılıp ileriye doğru uzatılması suretiyle, dişleri kullanmadan çıkarılan kalın bir sestir.

Osmanlı alfabesinde yirmi dokuzuncu harf olarak geçer. Bu sesin Türkçede karşılığı yoktur, "v" sesi ile karıştırılmamalıdır. Türkçedeki "v" sesi üst dişlerin alt dudaklara dokundurulmasıyla çıkarılır, oysa bu seste dudaklar birleştirilmez.

İngilizcedeki “w” sesidir. İbranicede vav harfi, sessiz harf olarak kullanıldığında v sesine tekabül eder.

İbranice'nin özünde "w" sesi bulunmamasına rağmen bu harf bazı oryantal Yahudilerce "w" olarak söylenir. Modern İbranice'de ise yabancı kelimelerdeki "w" sesini taklit etmek için bu harf iki kere kullanılır.

***

Kelime Anlamı Bakımından Vav

Kelime olarak lûgatte “iki hörgüçlü iri erkek deve, poğur” , “zayıf erkek” manalarına gelir. Ancak diğer harfler için olduğu gibi, vav ’ın da adının lügat manası ile isimlendirme sebebi arasında bir bağ kurmak mümkün değildir.

***

Divan Edebiyatında Harfler ve Vav Harfi
Divan şiirinde harflerin yeri hiç şüphesiz çok büyüktür.

Harfler dahi aşkı, âşıkı ve mâşuku anlatmak ile mükelleftir. Bunu hem birbirleriyle olan temasları sonucu yazı şeklinde ortaya koyarlar, hem de her harfin sahip olduğu şekil aşkı, âşıkı ve mâşuku bize hatırlatır. Mesela ‘elif’ harfi kendisinden sonra gelen hiçbir harfle birleşmediği için kesrete/çokluğa bulaşmamış olarak yorumlanır. Bu harf başlangıç harfidir ve Allah’ı sembolize eder. Başlangıç Allah olduğuna göre, her şey O’ndan sonradır.

Başka bir harfimiz ise ’sad’dır. Sad harfi sevgilinin gözünü simgeler. Bu harfin noktalısı olan ‘dat’ ise sevgilinin gözünün üstündeki ‘ben’dir. ‘Nun’ harfi ise sevgilinin ebrularını yani kaşlarını simgeler. Nun harfi çok kavisli olduğundan kemanı andıran ebrular bu harfte vücud bulmuş gibidir. Cim harfi sevgilinin yanağıdır. Cim harfinin ortasındaki nokta ‘ben’dir. Sevgilinin ağzı ‘mim’dir. Çünkü sevgilinin ağzı mim harfinin yuvarlağı kadar küçüktür. Mim yokluk demektir. Dudak ta, tasavvufta yokluk demektir.

***

Hat Sanatında Vav

Vav’ın taşıdığı şekil hususiyetiyle, hat sanatında, bilhassa, sülüste, ehemmiyetli bir yeri vardır. Vav harfi, hat sanatını temsil etmektedir. Mahreci iki dudak arasında olduğundan yolun sonu da ona aittir.

Talebe için vav harfi bir eğitimdir. Hâlistir, mukaddestir, müfrettir ve ürkütücüdür.
Her hali ile tefekkürü ifade eder. Kavisinin zorluğu sebebiyle yapımı oldukça ustalık ister. Duruşunun zarifliğini vermek sabır, azim ve aşk işidir.

Meşhur bir hikayedir

Hattat Hafız Osman fırtınalı bir günde dolmuş kayıkla Beşiktaş’a geçecektir. Bir kayığa biner. Yol bitmek üzereyken kayıkçı ücretleri ister. Fakat Hafız Osman o gün aceleyle çıktığı için yanına para almayı unutmuştur. Kayıkçıya;

- “Efendi, yanımda param yok, ben sana bir “vav” yazayım, bunu sahaflara götür, karşılığını alırsın” der. Kayıkçı yüzünü ekşitip söylenerek yazıyı alır.

Bir müddet sonra kayıkçının yolu sahaflar tarafına düşer. Bakar ki yazılar, levhalar iyi fiyatlarla alınıp satılıyor. Cebindeki yazıyı hatırlar ve götürür satıcıya. Satıcı yazıyı alır almaz;

- “Hafız Osman vav’ı” diyerek açık artırmaya başlar. Sonuçta iyi bir fiyata “vav”ı satar kayıkçı. Kayıkçı bir haftalık kazancından daha fazlasını bu “vav” ile kazanmıştır.

Bir gün Hafız Osman yine karşıya geçecektir ve yine aynı kayıkçıyla karşılaşmıştır. Yol bitmek üzereyken yine ücretler toplanır. Hafız Osman da yol ücretini uzatır kayıkçıya… Kayıkçı;

- “Hafız Efendi para istemez, sen bir “vav” yazıver yeter” der. Hafız Osman gülümseyerek;

- “Efendi o “vav” her zaman yazılmaz. Sen dua et para kesemi yine evde unutayım” der.

***

Ulu Cami’nin Vav’ları

Çok zengin hat sanatı örneklerine sahip olmasıyla ünlü olan Ulu cami içerisindeki; 13 ayrı yazı karakteri ile 41 ayrı Hattat tarafından yazılmış… Askılı ve sabit toplam 192 hat levhası ile bir nevi Hat Sanatları Müzesi gibidir. Şu anda 9 ayrı yazı karakteri ve 21 sanatkarın 132 adet yazısı bulunmaktadır.

İçerisinde büyük bir şadırvana sahip olması ve Osmanlı’da yapılan ilk Cami-i Kebir (Büyük Cami) olma özellikleri Ulu Cami’yi diğer büyük camilerden ayırmaktadır. Şadırvan daha sonraki yıllarda İstanbul’dan Bursa’ya siyasi sürgün olarak gelen Kara Çelebizade Abdülaziz Efendi tarafından yaptırılmıştır.

Seyyah Evliya Çelebi 1640’lı yıllarda suyu Uludağ’dan gelen bu güzel havuzun içinde alabalıkların yüzdüğünden bahsetmektedir. Suyu en tepeden tek merkezden kaynayan bu şadırvanda su, havuza dökülürken Allah’ı tesbih edercesine 33 ayrı yerden akmaktadır.

Ulu Cami’nin her duvarında vav harfleri yazılıdır. Ancak;

En güzeli, rivayetleri ile ünlü olan tezhib sanatı ile süslenmiş ve ucuna Lâle motifi işlenmiş vav harfidir. Lâle süsleme sanatında Allah’ı (c.c.) sembolize eder… Ve rivayet olunur ki; Ulu Cami’nin yapılışı sırasında Somuncu Baba adında bir zat her gün gelir, işçilere hayrına somun dağıtırmış. Somuncu Baba bir gün gene orda ekmek dağıtırken Hızır aleyhisselamın orada olduğunu fark etmiş. Kolundan tutup sen Hızır’sın ben anladım demiş. Senden buraya gelip her gün namaz kılmanı istiyorum eğer söz vermezsen buradaki herkese senin Hızır olduğunu söylerim demiş. Hızır (a.s) her gün geleceğine dair söz vermiş ama, O da bir istekte bulunmuş, ‘hangi vakit geleceğim bana kalsın’ demiş. Bunun üzerin Hızır’ın (a.s.) Ulu Cami’deki vav harfinin önünde her gün gelip namaz kıldığını biliyoruz. Fakat hangi vakit olduğunu bilmiyoruz. Halen halk arasında bu rivayetin yaygın olması sebebiyle birçok kişi, dualarının kabul olacağı düşüncesiyle harfin önünde namaz kılmaktadır.

Mehmed Şefik Bey'in tashih ettiği yazılardan biri olan müsenna çifte vav'ın kuyruklarının kesiştiği noktadaki boşlukta da, "İtteku'l- vâvât" (Vav'lardan sakınınız) hadisi yazılıdır.

Bu önemli bir nasihattir. Vav harfi ile başlayan kelimeler sorumluluk gerektiren işleri ihtiva eder.

Allah Rasûlü (s.a.v.) bizleri sorumluluğu olan şeylerden sakınma noktasında uyarıyor ve "Vav'lardan sakının, çekinin" buyuruyor.

Mesela;

- vali olmak,

- veli olmak,

- varis olmak,

- vekil olmak,

- vezir olmak,

- vakıf malını değerlendirmek,

- vallâhi yemininde bulunmak… vazifeleri yerine getirirken hassas olmamızı, ölçülü davranmamızı tavsiye ediyor.

Velhâsıl;

Manayı bilmeyenler ‘vav’ diyemez ‘vay’ der. Buna vâveylâ denir. Vav olamadıkları için feryad edenlerin halidir.

***

Ebced Hesabında Vav Harfi

Vav harfi, ebced hesabında 6 rakamına denk gelmektedir.

Bu 6 rakamı ise imanın altı şartını işaret etmektedir.

Ebced hesabı, Ebced rakamlarını yani alfabetik bir sayı sistemini kullanarak, kelimelerin sayısal değerinin hesaplanmasına denilmekteddir.

Elifba’nın sıralanışında (elif, ba, cim, dal) ilk dört harfinin okunuşlarıyla (E-B-Ce-D) teşkil edilmiş bir kavramdır. Eski(mez) harflerle yazılan bir yazıdaki harflerin sayısal değerlerinden (cifr) tarih bilgisi gibi gizlenmiş bilgileri çıkarmaya yönelik çalışma yapanlar da olmuştur âlimler arasında. Hâdiselerin vukuu zamanının tesbiti için harflere izafe olunan kemiyete denilir. Yahut diğer bir tarif ile bir hadiseyi tevrih için kullanılan ve rakamları harften ibaret olan bir hesaptır. Buna "hesâb-ı cümel" de denilir.

“Vav” harfi ebced hesabına göre “6” sayısını gösterir demiş idik. İki “vav” yan yana geldiğinde ise, 66’ya tekabül eder. “Allah” lafza-i celalinin müfredatı da 66'dır. Aynı şekilde “Lâle ve Hilâl” de 66’ya tekabül etmektedir.

Ayrıca "Vav" harfinin, sevgi ve vefaya delalet ettiği de söylenmiştir.

Bazı Allah dostlarına göre, iki “vav” Allah’ı sembolize eder. Çünkü ebced değerleri aynıdır. Hatta halk arasında "İşini 66’ya bağlamak (Allah'a havale etmek)" tabiri de buradan gelmektedir.

Bunun dışında “vav” harfi, Allah’tan başka her şeyi (mâsivâ'yı) terk etmek manasına da gelir.

***

Son Olarak Tasavvufta Vav Harfi

Vav harfi, Allah’ın Vâhid ismini ve birliğini simgelemektedir. Yani vahidiyeti, vahdaniyeti bildirir.

Vâhid (tek ve eşsiz) olan; eşi benzeri olmayan, ortağı bulunmayan, tek İlah olan, kendisinden başka ilah bulunmayan, sıfatlarında ve işlerinde asla benzeri olmayan el-Vâhid ile kastedilen anlam, Allah’ın (c.c.) sayı olarak bir olması değildir. el-Vâhid, Allah (c.c.) bölünemeyen ve parçalanamayan birdir, manasına gelir. Yani sıfatlarında ve güzel isimlerinde bir ortağı yoktur. İlahlık O’na mahsustur. O’nun dışında hiçbir varlık ilahlık mertebesine ulaşamaz.

“Vav” harfi, “Omar”, “Amr”, harf-i mesruk, Vav-ı makbuza-i hafîfe, Vav-ı âtıfa, Vav-ı kasem, Hat Sanatında Vav, “Hafız Osman vav’ı”, "İtteku'l-vâvât", el-Vâhid,

Yorumlar (3)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla