Sorular | Soru sor

Cuma günü ve Cuma namazının önemi…

Hocam şu şekilde bir hadis var mıdır: “Benim hayatımda ya da benden sonra adaletli yahutta zâlim bir imamı bulunduğu halde, onu hafife alarak yahut ta inkâr ederek kim terkederse, Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin, hiç bir işini mübarek kılmasın. Haberiniz olsun, böyle bir kimsenin tevbe edinceye kadar ne namazı vardır ne zekâtı, ne haccı, ne orucu ve ne de iyiliği. Kim tevbe ederse, Allah onun tevbesini kabul etsin.”
Bir de Cuma ve Cuma namazı hakkında bilgi verebilir misiniz? Tşk ederim

Evet, bahsettiğiniz manada bir hadis-i şerif vardır; hem de evvelinde ve sonunda ilave cümleler de mevcuttur.

Cuma namazının farz oluşu; Kitap, Sünnet ve İcma’ ile sabittir.

Hz. Câbir’den (r.a.) rivâyet edilen söz konusu hadis, aynı zamanda Cum'a'nın farziyyetinin sünnetle delilidir.

"Ey insanlar, ölmeden önce Allah'a tevbe ediniz. (Başka işlerle) meşgul olmadan önce de sâlih ameller işlemeye çalışınız. Allah'ı çokça zikretmek, gizli ve açık olarak çokça sadaka vermek suretiyle sizin ile Rabbiniz arasındaki bağı-rabıtayı güçlendiriniz. (Böyle yaparsanız) hem rızıklanırsınız, hem de (Allah tarafından) hatırınız hoş tutulur. Şunu biliniz ki; Allah Teala şu bulunduğum makamda, şu günümde, şu ayımda ve şu yılımda sizlere Cum'a'yı farz kılmış bulunuyor. Ve bu kıyâmete kadar böylece devam edecek… ‘Kim benim hayatımda, ya da benden sonra adaletli veya zâlim bir imamı bulunduğu halde, onu hafife alarak yahut da inkâr ederek terkederse; Allah, onun iki yakasını bir araya getirmesin… Hiç bir işini mübarek kılmasın (hayırlı-bereketli eylemesin). Haberiniz olsun; böyle bir kimsenin ne namazı vardır ne zekâtı, ne haccı ne orucu ve ne de iyiliği… Tâ ki tevbe edinceye kadar.’ Artık kim tevbe ederse, Allah, onun tevbesini kabul etsin. Şunu da biliniz ki; hiç bir kadın bir erkeğe imam olmasın. (Okuması düzgün olmayan bir bedevî) Arap, bir muhacirin önüne geçip imam olmasın. Fâcir bir kimse de, kılıcından ya da copundan korktuğu bir zorbanın kendisini zorlaması hali dışında da mü'min bir kimseye imam olmasın." [İbn Mâce, Sünen, İstanbul 1401, I, 343, Hadis no: 1081]

Hadis-i şerifte sizin de naklettiğiniz üzere cumanın ehemmiyetinden bahis olmakla birlikte başka mevzular-meseleler de söz konusu… Bilhassa “Şunu da biliniz ki; hiç bir kadın bir erkeğe imam olmasın” emir ve ikazını okuyup da, birkaç sene önce dünyanın bazı yerlerinde sergilenmek istenen “kadın imam” soytarılıklarını hatırlamamak elde değil.

***

Cuma, bildiğiniz üzere yüce dinimiz İslâm’da çok önemli kabul edilen haftalık toplu ibadet günüdür. Çeşitli hadislerden anlaşıldığına göre cuma günü, daha önce Yahudi ve Hıristiyanlar için de haftalık ibadet günü olarak belirlenmiş, fakat onlar bunu değiştirerek Yahudiler cumartesiyi, Hıristiyanlar pazarı haftalık toplantı ve ibadet günü kabul etmişler… Son olarak cuma günü, Müslümanlar için yeniden haftalık ibadet günü kılınmıştır.

Cuma gününün önemine ve haftalık toplu ibadet günü seçilmesinin anlamına ilişkin olarak Raslullah Efendimizden (s.a.v.) birçok hadis rivayet edilmiştir. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir:

"Güneşin doğduğu en hayırlı gün cumadır; Âdem o gün yaratılmış, o gün Cennet’e girmiş ve o gün Cennet’ten çıkmıştır. Kıyamet de cuma günü kopacaktır." [Müslim, Sahih, Cum`a, 18]

Başka bir hadiste, bu günde yapılan duaların kabul edileceği bir anın (icâbet saati) bulunduğu haber verilmektedir. Bir rivayete göre Peygamber Efendimiz, "Ben icâbet saatinin, hangi an olduğunu biliyordum, fakat Kadir gecesi gibi, bu da bana unutturuldu" [Hâkim, el-Müstedrek, I, 279] buyurmuştur.

Âlimler Rasul-i Ekrem Efendimizin bu ifadesine dayanarak Allah'ın güzel isimleri arasında İsm-i A`zam'ın, ramazanın son on günü içerisinde Kadir gecesinin gizli tutulması gibi, Cuma günündeki icâbet saatinin de gizli tutulduğunu ve bu suretle insanların gün boyu Allah'a yönelmelerinin sağlanmasının hedeflendiğini söylemişlerdir.

Yine cuma günü ile ilgili olarak, gerekli temizliği yaptıktan sonra camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı kılan kimsenin daha önceki cuma ile o cuma arasında işlediği günahların affedileceği belirtilmiş... [Buhârî, Sahih, Cum`a, 6, 19; Müslim, Sahih, Cum`a, 26] Bu günü hafife alarak, üç cuma namazını terk eden kimsenin kalbinin mühürleneceği bildirilmiştir. [Ebû Dâvûd, Sünen, Salât, 204] Kurban bayramı arefesinin cumaya rastlaması halinde halk arasında o yıl yapılan haccın, "hacc-ı ekber" (en büyük hac) olarak isimlendirilmesi de cumanın önemiyle ilgilidir.

Cuma günü Müslümanlar açısından büyük önem taşıdığı ve âdeta bir bayram günü kabul edildiği için, perşembe günü akşamından başlamak üzere maddî-mânevî temizliğe her zamankinden daha fazla önem vermek gerekir. Bunların başında boy abdesti almak gelir ki, cuma günü boy abdesti almak alimlerin çoğuna göre sünnet, bazılarına göre farzdır. Bunun yanında, cuma günü namaza gelmeden önce tırnak kesmek, dişleri temizlemek gibi bedenî temizlikler yapmak... Temiz elbiseler giymek, başkalarını rahatsız etmeyecek, aksine onların hoşuna gidecek güzel kokular sürmek sünnet olan davranışlardır.

Mümin, böyle değerli ve önemli bir günün mânevî havasına girmeli… Dua ve tevbesini bu günde saklı olup dua ve tevbelerin kabul edileceği vakit olduğu bildirilen "icâbet saati"ne denk düşürmeye çalışmalı… Ayrıca Kur'an okumalı, tevbe ve istiğfarda bulunmalı, Resûlullah'a salât ü selâm getirmeli, tefekkür (rabıta) ve tezekkür etmeli, samimi bir kalp ile günlük manevi vazifesini yapmalıdır.

Cuma vakti geldiğinde camiye gitmeli, hutbe okunurken de sükunetle-vakarla dinlemeli, hiçbir şekilde konuşmamalıdır.

cuma günü, cuma namazı, Benim hayatımda ya da benden sonra adaletli yahutta zâlim bir imamı bulunduğu halde, onu hafife alarak yahut ta inkâr ederek kim terkederse, Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin, hiç bir işini mübarek kılmasın,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com