Sorular | Soru sor

Selâmlaşmada âdap ve usûl…

Soru: Yüce dinimiz İslamda selamlaşma sırası nasıldır, kim kime selam verecek, öncelik neye göredir? Tşkler..

Müslümanların selâmlaşmasında takip edilecek yol:

- Önce, küçük büyüğe…

- Zengin fakire…

- Şehirli köylüye…

- Arkadan gelen önde olana…

- Vasıtada olan yaya yürüyene…

- Ayakta olan oturana…

- Az olanlar çok olanlara…

- Beyefendi hizmetçisine…

- Baba oğluna, anne kızına selâm verir. [Fetâvâ-yı Hindiye, c. 12, s. 23]

***

Velhasıl, selâmı rütbe ve nimeti çok olan önce verir. Nitekim Mi’rac gecesinde önce Allah Teala Peygamber Efendimize (s.a.v.) selâm vermiştir: “es-Selâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berekâtüh” buyurarak…

Aynı yaştaki ve derecedeki insanlardan hangisi daha önce selâm verirse, sevap ve ecir yönünden o kazançlı çıkar. Hadis-i şerifte, “İnsanların Allah katında en makbulü ve O’na en yakın olanı, önce selâm verendir”[Ebu Davud, Sünen, Edep, 144, 5197] buyrulmaktadır.

***

Selâm’ın, bilhassa Peygamber Efendimize salât u selâmın bereketi…

Selâm’a, verilmesi gereken önemi, aşağıda nakleceğimiz kıssa, çok veciz bir şekilde ortaya koymaktadır.

Müslümanlardan birisi borçlu düşmüş, bütün gayret ve çabasına karşılık çaresizlik içinde borcunu ödeyemiyordu. Bir gün yatsı namazından sonra iki rek’at hacet namazı kılarak Peygamber Efendimizi (s.a.v.) vesile ittihaz edip münacaatta bulunarak, derdine çare istedi. Rüyasında Peygamber Efendimiz teşrif buyurarak, sıkıntı içinde olan kişiye dedi ki:

“Yarın git, Hekim Ali Paşa’ya benden selâm söyle, bin altın versin. Bu rüyanın şahidi olarak da bu Cuma gecesi her zaman okuduğu salât u selâmları unuttuğunu söylersin!”

Borçlu, sevinç ve ferah içinde uyandı. Fakat çevresinde biraz da tutumlu ve eli sıkı olarak bilinen Hekim Ali Paşa’ya tedirgin olarak gitti. Rüyasını anlattı, şahidini söyledi. Bunun üzerine Paşa:

- “Tekrar et, yeniden anlat” dedi. Borçlu:

- “Efendim, Peygamberimizin size selâmı var, bana…” Paşa:

- “Tekrar et, bir daha anlat bakalım” dedi.

Üç, dört, beş, altı.. Yedinci derken… Borçlu:

- “Paşam, beni niye oyalayıp duruyorsun? İnanırsan verirsin, inanmazsan vermezsin” demesi üzerine Paşa:

- “Kardeşim, ne demektir bu? Sen kimden selâm getirdiğini biliyor musun? Sana tekrar ettirişim Rasûlullahın selâmını çoğaltmak içindi, onun her selâmına bin altın vereceğim” dedi.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Veda Haccı’ndan sonra hastalanıp mescide çıkamayınca kendisini ziyarete gelenlere “Müslümanlara selâmımı götürünüz” buyurdular ve sonra açıkladılar:

“Sadece bugünkülere değil, kıyamete kadar gelecek Müslümanlara benden selâm söyleyiniz!”

Böylece, kıyamete kadar gelecek Müslümanlara da Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) selâmı ulaşmaktadır.

İki cihanın güneşi, Allah’ın sevgili Rasûlünün selâmı, şefaati cümlemizin ve bilcümle ümmet-i Muhammed’in üzerine olsun. Amin...

Selâmlaşmada âdap ve usûl, küçük büyüğe, Zengin fakire, Şehirli köylüye, Arkadan gelen önde olana, Baba oğluna, anne kızına selâm verir,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com