Sorular | Soru sor

Secâvend ne demektir?

"Secâvend" tabirinin anlamı ve ifa ettiği görev nedir, anlatır mısınız?

Secâvend

Kur'ân-ı Kerîm'in, mânâsına uygun ve doğru okunabilmesi için durak ve geçiş yerlerini gösteren işâretlere Secâvend denilmektedir. Kelime, bu işaretleri koyan zâtın memleketi olan Secâvend şehrinden alınmıştır.

İslâm âlimleri “Nahiv, Kıraat, Tefsir, Lûgat ve Fıkıh bilmeyenlerin vakıf yerlerini, yani Kur’ân okurken duracakları yerleri hakkıyla bilmeleri mümkün değildir” görüşünde birleşmişler... “Tecvid” üzere Kur’ân okumanın “Kur’ân-ı tertîl üzere okuyunuz” (el-Müzemmil, 73/4) ayetine göre vacip olduğunu söylemişlerdir.

Tertilin manasını ise Hz. Ali’nin (r.a.) tarifi ile “Tecvidü’l-hurûfi ve ma’rifetü’l-vukûfi” yani “Harfleri mahrecinden çıkarmak ve durak yerlerini bilmek” şeklinde açıklamışlardır.

Bu sebeple durak yerlerini bilmek gerçekten büyük önem kazanmaktadır.

Onun için ilk olarak Muhammed b. Tayfur es-Secâvendî rahımehüllah (v.560/1164) okunan ayetlerin manalarını göz önünde bulundurarak “mim, tı, cîm, ze, sad, lâ” gibi işaretler koymuştur. Daha sonra bu işaretler geliştirilmiş, ancak hepsine birden -yukarıda da belirttiğimiz üzere- ilk koyanın memleketine izafeten “Secâvend” adı verilmiştir.

Secavendî’nin koyduğu bu işaretleri Ahmed İbni Kemâl Paşa (r.aleyh) beyitlerle tatlı ve güzel bir şekilde şöyle izah etmiştir:

"Cim: Câiz geçmek ondan, hem revâ Durmak fakat evlâdır sana.

Ze: Câiz onda dahi durdular / Geçmeyi daha iyi gördüler.

Tı: Mutlaka durmak nişânıdır / Nerde görsen, orda hemen dur.

Sad: Durmakta ruhsat var dediler / Nefes almağa izin verdiler.

Mim: Lâzım durmak burada elbet / Geçmede küfürden korkulur pek.

Lâ: Durulmaz! demektir her yerde / Durma hiç! Alma hem nefes de / Bu tertible oku, itmâm et / Sevâbın cümleye ihsân et."

***

'Lâ' bulunan yerde durulursa evvelki kelime ile birlikte tekrar okunur.

Secâvendlerden 'ayn' harfi rükû demektir.
Namaz kılar veya kıldırırken ayakta okumayı bitirip, rükûa gidileceğini gösterir. 'Ayn' işâreti hep âyetlerin sonunda bulunmaktadır.

***

Secavendî’nin koyduğu işaretlerle ilgili farklı bir açıklamayı da, faydalı olacağını düşünerek, şöyle yapabiliriz:

“Mim” Vakf-ı Lâzımdır. Burada durmak vaciptir. Tabii kıraat ilmine göre ve istihsanen/güzel görülerek...

“Tı” Vakf-ı Mutlaktır. Burada durmak mutlaka gereklidir.

“Cim” Vakf-ı Caizdir. Burada durmak evlâdır. Geçilebilir de...

“Ze” Vakfı bir vecihle caizidir. Yani burada durmak, bazılarına göre caizdir.

“Sad” Vakf-ı zaruret. Burada durmak zarurete binâen câizdir. Zaruret yoksa geçilebilir.

“Lâ” Vakf-ı lâ yecûzu. Burada durmak kesinlikle doğru değildir ve durulmaz demektir. Meselâ;

“Feveylün lil musallîn” “Ellezîne hüm an salâtihim saahuun.” Maûn Suresinin bu iki ayetinden birincisinde durduğunuz zaman “namaz kılanlara yazıklar olsun” denmiş olur ki, bu Kur’ânın ruhuna tamamen aykırı bir manayı ifade eder. Burada “Lâ” işareti vardır ve durulmaz.

İkinci ayetle beraber manası ise, “Namaza önem vermeyerek kılmayanlara, namaz mevzuunda yanılanlara yazıklar olsun” anlamı çıkar ki, doğru olan budur.

Peygamberimiz (s.a.v.) sahabelerine Kur’ân'ı talim ederken, durak yerlerini de öğretmekteydi. Sahabeler “Peygamberimizin (s.a.v.) ayet sonlarında durarak okuduğunu” rivayet ederler.

Ancak bu yukarıda örnek olarak verilen ayetlerde peygamberimizin (s.a.v.) durduğu manasını çıkarmak doğru olmaz. Durak yerlerini bilmek tecvidin, yani Kur’ânı manasına uygun olarak doğru okumanın şartlarından birisidir. [Süyûtî, el-İtkaan, 1, 83]

Daha geniş bilgi için Kur'an-ı Kerimlerin sonundaki açıklamalara ve tecvidle ilgili eserlere bakılabilir.

Kur'an-ı Kerim, Secâvend, işaretler, Kıraat, mana, kuranda durak harfleri, durak harfleri, tecvid, tertîl,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com