Sorular | Soru sor

İlk farz…

Hocam, yükümlüler üzerine farz olan ilk şey nedir? Slm..

Akaid-Kelâm âlimlerinin çoğunluğuna ve İmâmü’l-Haremeyn’e (rahmetullahi aleyhim ecmain) göre mükelleflere yani yükümlülük yaşına gelmiş insanlara ilk farz olan şey, “marifetullah”tır.

Yani gereğince Allah’ı bilme-tanımadır.

Çünkü bu bütün marifetlerin (ilim-bilgi, hüner ve maharetlerin) aslıdır, esasıdır, temelidir.

Her şer’î/dinî farzın farziyeti bunun üzerine teferru’ eder; dallanır, budaklanır; şubelere-kısımlara ayrılır.

***

Ma’rifet; tanıma, bilme, kavrama demektir.

“Ma’rifetullah”, Allah’ı Kur’an’ın bildirdiği gibi tanıma; sıfatlarını, isimlerini, fiillerini ve bunların sonsuz kemâlde olduğunu bilme, İlâhî hakikatlere vakıf olma, diye özetlenebilir.

Allah’a inanan insanın kalbi imanla nurlanmıştır… Bu, kör gözün açılmasından, işitmeyen kulağın duymaya başlamasından çok çok ileri bir inkişafla ruhun, Rabbine kavuşması, Ona inanması ve kendini Onun mahlûku bilmesidir... Şimdi sıra, Onu tanıma vadisinde mesafeler almaya gelmiştir…

Kur’an-ı Kerim, mü’mine daima marifet dersleri verir. Allah’ın adıyla başlar ve hemen Allah’ın Rahman ve Rahim olduğunu bildirir. Bu bir marifettir, yâni Rahman ve Rahim olarak Allah’ı tanımaktır.

“Yaratan Rabbinin ismiyle oku!”[Kalem suresi, 1] emriyle Rasûlullah’a (s.a.v.) ve O’nun şahsında da bütün ümmetine marifet sahasında mesafeler kat etme emri verilmiştir.

Biz bu emirdeki Rab isminden dersimizi alarak, öncelikle kendimizde tecelli eden ilâhî terbiyeyi okuruz. Yüzümüzü gözümüzü; kalbimizi ruhumuzu, kanimizi, hücremizi okuruz.

Hepsini en güzel ve en faydalı biçimde terbiye eden Rabbimizin rahmetini, keremini okuruz. Okudukça O’nun terbiye ediciliğine ve O’nun rahmetine olan marifetimiz artar. İhsanını daha güzel, daha net, daha açık seyreder oluruz.

***

Tasavvuf ilminde ma’rifet; sûfilerin-dervişlerin ruhanî halleri yaşayarak, manevi ve ilahi hakikatleri tadarak yani bâtınî/iç tecrübe ile vasıtasız olarak elde ettikleri ilimdir, irfandır… Bu yolda Hakk’a dair elde edilen ilme de “ma’rifetullah”, buna sahip olan kişiye de “ârif-i billah” ya da kısaca ârif denir.

İmam Kuşeyrî’ye (k.s.) göre sâlik önce Hakk’ı, onun sıfat, isim ve fiillerini tanır. Sonra ibadet ederek ve çile çekerek nefsini tezkiye (temizler), ruhunu tasfiye (arındırır) eder, Allah’a yaklaşır. O zaman Hak kendini ona tarif eder. İşte ma’rifet budur.

Hz. Ebu Bekir’in (r.a.) mübarek ifadesiyle “Mar’rifet, sâlikin Onun (Allah'ın) hakkında ma’rifet sahibi olmaktan âciz olduğunu idrak etmesidir”.

Ma’rifetin sonu hayrettir. Onu en iyi tanıyan onda en çok hayrete gark olandır. [Serrâc, Ebu Nasr, el-Luma, 56; Kuşyrî, Risale, 141, 143]

Rabbim cümlemizin hayretini arttırsın. Amin...

İlk farz, marifetullah, sıfatlarını, isimlerini, fiillerini, marifetlerin aslı esası, teferru', şube, ârif-i billah, âciz, idrak, hayret,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com