Sorular | Soru sor

Kabir melekleri

kabir meleklerinin görevleri


Bununla herhalde “Münker ve Nekîr”in vazifesini soruyorsunuz.

Münker ve Nekir meleklerinin bilinen en önemli vazifesi, kabre konan kimseyi sorgu-suale tâbi tutmaktır. Bununla birlikte her melek gibi Allah’ı (c.c.) zikretmekle de vazifelilerdir.

İslam Âlimlerine göre, Münker ve Nekir, ölen kişiye Rabb’ini, dinini, peygamberini sorarlar. Mü’min kişi bu sorulara cevap verir. Kâfir veremez. Bu hususta pek çok hadis-i şerif vardır.

Hz. Enes (ra) anlatıyor: “Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdular ki: “Kul kabre konulup da (insanlar) ondan ayrılınca -ki o, geri dönenlerin ayak seslerini işitir- kendisine iki melek gelir. Onu oturtup:

- “Muhammed (s.a.v.) denen kimse hakkında ne diyorsun?” diye sorarlar. Mü’min kimse bu soruya:

- “Şehadet ederim ki, O, Allah’ın kulu ve Rasûlüdür!” diye cevap verir. Ona:

-“Cehennem’deki yerine bak! Allah Teala orayı Cennet’te bir mekâna tebdil etti” denilir. (Adam bakar) her ikisini de görür. Allah (c.c.) da ona kabirden Cennet’e bakan bir pencere açar.

Eğer ölen kâfir ve münafık ise (meleklerin sorusuna):

-“Sorduğunuz zatı bilmiyorum; ben de herkesin söylediğini söylüyordum!”diye cevap verir. Kendisine:

- “Anlamadın ve uymadın!” denilir. Sonra kulaklarının arasına demirden bir sopa ile vurulur. (Sopanın acısıyla) öyle bir çığlık atar ki, onu (insan ve cinlerden ibaret olan) iki ağırlık dışında ona yakın olan bütün (kulak sahipleri) işitir.” [Tirmizî, Sünen, Cenâiz, 70]

***

Hoş ve ibret dolu bir anekdot

Rûhu’l-Beyan sahibi İsmâil Hakkı Bursevî (k.s.) hazretleri anlatıyor:

“Rivâyet edildiğine göre bir adam, İmam Ömeru’n-Nesefî’yi (rh.) vefâtından sonra rüyasında gördü ve ona sordu:

- "Münker ve Nekîr’in sualleri nasıl geçti?"

Bu soruya Hazret-i İmam şu cevabı verdi:

- "Allah Teâlâ rûhumu iâde ettikten sonra Münker ile Nekîr bana, kabir suallerini sormaya başladılar. Ben onlara dedim ki: “Suallerinize nesir hâlinde mi, yoksa nazım (şiir) olarak mı cevap vereyim?” Onlar:

- "Cevaplarını şiir hâlinde söyle" dediler.

Bunun üzerine ben onlara şu şekilde cevap verdim:
- “Rabbiye’llâhü lâ ilâhe sivâhü
Ve nebiyyî Muhammed Mustafâhü
Dîniye’l-İslâmi ve fi’lî zemîmün
Es’elü’llâhe afvehû ve atâhü”

Manası: “Rabbim Allah’tır, ondan başka ilah yoktur. Nebîm (peygamberim) Hz. Muhammed Mustafâ’dır (s.a.v.). Dînim İslâm’dır, fiillerim (amelim) ise çok çirkin!.. Onun için ben, Allah’tan (c.c.) af ve atâsını (lûtfedip bağışlamasını) istiyorum”.

Bundan sonra adam uykusundan uyanır ve bu mısra’ları ezberlediğini görür.”

Mevzu ile ilgili ayrıca şu linkteki cevabımıza da bkz. http://www.mollacami.net/soru-ve-cevaplar-261.html

şiir, münker ve nekir, kabir melekleri, sorgu-sual, ölen kişiye Rabb’ini, dinini, peygamberini sorarlar, İmam Ömeru’n-Nesefî, rûhumu iâde, nesir,

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla

MollaCami.Com